Home Sağlık HaberleriHer hastalıkta parmağı var: Candida mantarı
Her hastalıkta parmağı var: Candida mantarı

Her hastalıkta parmağı var: Candida mantarı

Candida Albicans mantarı, hayatımız boyunca karşılaştığımız hastalıkların neredeyse tamamının sebebi olabiliyor. Adet düzensizliğinden egzamaya, fazla kilolardan depresyona kadar yüzlerce hastalığı tetikleyici rolü var. En sık başvurulan çare diyet olmakla birlikte çoğu kez tam olarak Candida’dan kurtulmak mümkün olmuyor.

Candida mantarı bir çeşit maya mantarıdır. Konak hücreye girdiklerinde tomurcuklanır ve çoğalırlar. Hiçbir hastalık oluşturmadan çok sayıda candida mantarı ağız, bağırsak, vajina, üst solunum yolu ve deri florasında bulunur. Yani bu floranın doğal bir üyesidir. Fırsatçı patojendir. Yani bağışıklık sistemi güçsüz düştüğünde, candida bulunduğu durumlarda yüzeysel ve derin mantar enfeksiyonlarına sebep olur. Ağız dışında genelde görülen yerler; vajinit, oniko mikoz yani tırnak mantarı, inter trigo (koltukaltı, meme altı gibi kıvrımlı bölgelerde mantar enfeksiyonu), anüsün çevresinde enfeksiyon, akciğer candida enfeksiyonu diye sayılabilir. Daha ileri durumlarda bağışıklık sistemi iyice zayıflayanlarda endokardit, menenjit, beyin apseleri, piyelonefrit ve sistit oluşturabilir. Yayılma yoluna göre de üveyit, özefajit, karaciğer böbrek hastalarında lösemide ve yaşlılarda candida enfeksiyonu böbrek yetmezliğine sebep olabilir. Bunlar haricinde de bebeklerde gördüğümüz pişik benzeri lezyonlara candida eşlik eder. Pamukçuk en sık görülenlerdir.

Candida nedir?
Vücudun çeşitli yerlerinde yaşayan 150’den fazla farklı candida türü var. Bu türler, sindirime ve besleyici maddelerin emilimine yardımcı olurlar. Olası bir enfeksiyonun semptomları ise şunlar:

  • Mide bulantısı
  • Şişkinlik, kabızlık, ishal
  • Kronik yorgunluk
  • Egzama ya da isilik gibi cilt sorunları
  • Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları
  • Asabiyet ve ruh halinde değişimler
  • Kaygı ya da depresyon
  • Eklem ağrıları

Candida enfeksiyonlarına sebep olan risk faktörleri şunlardır:

  • Rafine karbonhidrat ve şeker in fazla tüketilmesi
  • Aşırı alkol tüketimi
  • Yüksek stres seviyesi
  • Mikrobiyotada dengesizlikler
  • Doğum kontrol hapları ya da antibiyotikler
  • Şekerli diyabet teşhisi
  • Zayıf bağışıklık sistemi

Bu risk faktörlerinden herhangi birine sahipseniz, beslenme düzeninizde ya da yaşam tarzınızda değişim yapmayı deneyin. Meditasyon ya da stres yönetim metotlarını rutininize entegre etmeye çalışın.

Candida mantarı nasıl anlaşılır?
Candida’nın bilinen en önemli belirtileri: Ağızda aft, beyaz pamukçuk hali, kadınlarda beyaz peynirimsi akıntı, bağımlılık derecesinde şeker, ekmek, makarna gibi karbonhidratlı yiyecekleri canın çekmesi, karında şişlik, kabızlık, kronik yorgunluk, rehavet, sabah sinirli uyanmak, yorgun kalkmak, hipoglisemi, huzursuzluk, panik atak, genital bölgede kaşıntı, cinsel istekte azalma, kadınlarda idrarda kötü koku, düzensiz ve ağrılı regl, kramplar, el ve ayak tırnaklarda enfeksiyon, eklemlerde ağrılar, idrarda yanmak sızı, iştahsızlık, ankstiyete atakları, ağlama krizi, burun tıkanıklığı, kaşıntı, ayakta ve vücutta geçmeyen koku, geçmeyen egzamalar…

Candida temizliği

Candida diyetine başlamadan önce, bir tür temizlik sürecinden geçmek öneriliyor. Bu, sindirim yollarındaki stresi hafiflettiğine ve toksinleri vücuttan attığına inanılan kısa dönemli bir diyet.

En yaygın iki yol ise şunlar:

  • Limonlu su ya da kemik suyu gibi sıvılarla beslenme
  • Gün boyunca çoğunlukla sebze tüketmek – az miktar protein ile birlikte salata ya da haşlanmış sebze gibi.

 

Bazı insanlar, temizliğe başlarken yorgunluk, baş ağrıları, ruh halinde değişimler ya da uyku düzeninde bozukluk gibi olumsuz semptomlar deneyimleyebilirler. Candida temizliğinin birkaç günden fazla sürmemesi gerektiğini unutmayın. Temizlik sürecini bitirdikten sonra, candida diyetinin besin rehberlerini takip etmeye başlayabilirsiniz. Bu diyet için spesifik bir süre yok. Diyetin savunucuları, birkaç hafta içerisinde olumlu sonuçların görüldüğünü söylerken, kimileri de pozitif bir etki için aylar boyu beklemek gerektiğini ifade ediyor.

Candida mantarına hangi diyetler fayda eder?
Candida’yı besleyen gıdaları tüketmemek en doğrusudur. Özellikle bağırsak florasına iyi gelen diyetler fayda eder. Sağlıklı ve organik beslenme şekilleri faydalıdır. Özellikle alkali beslenme tarzı bağırsak sağlığı açısından faydalı olacaktır. Özellikle nane yağı, rezene, tarçın yağı, sarımsak, karanfil, keklik otu, kekik, aynı safa otlarından yapılan karışım, sindirim ve bağırsak sıkıntılarının önlenmesine yardımcı olur ve candida açısından da destek olur. Özellikle rafine şeker, rafine un, glutenli tahıllardan uzak durmak gerekir. Çok mecbur olmadığı müddetçe gereksiz antibiyotik tüketiminden kaçınılmalıdır. Soya fasulyesi ve soya ürünlerinin tüketiminden de uzak durulmalıdır.

Candida diyeti nasıl işliyor?
Candida diyeti şekeri, glüteni, alkolü, belirli süt ürünlerini ve zararlı katkı maddelerini öğünlerden çıkarırken az şekerli meyveleri, nişastasız sebzeleri ve glütensiz gıdaları tüketmeye teşvik ediyor. Ancak bu beslenme kısıtlamalarının bilimsel kanıtlarla desteklenmediklerini unutmamak gerekiyor. Sağlıklı uygulamaların desteklenmesi ve diyet hilelerinde uzak durulması adına, alkolden ve kafeinden mümkün olduğunca kaçınmak tavsiye ediliyor. Genel olarak bu diyet, iltihaplanmayı azaltmak, bağırsaklara iyi gelen tam tahıllı besinleri beslenme rutinine dahil etmek ve candida riskini düşürmek için tasarlanmış.

Candida diyetinin olası faydaları nelerdir?
Candida diyeti, sağlıklı gıdalara odaklanmasından ötürü birçok potansiyel yarara sahip. Diyetin içeriğindeki tam tahıllı besinler, kilo kaybı, kalp sağlığı, bağırsak fonksiyonları ve vücuttaki iltihaplanmanın azaltılması açısından fayda sağlayabilir. Ayrıca bu diyet, obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve metabolik sendrom ile ilişkilendirilen şekerli gıdalardan da uzak durmayı sağlıyor.

Candida mantarı nasıl önlenir?
Vitamin, mineral olarak B, C, E, D vitamini, kalsiyum ve magnezyum destekler. Sarımsak ve elma sirkesi candidanın çoğalmasını engelleyenlerdir. İşlenmemiş doğal deniz tuzları veya himalaya tuzu kullanılabilir. Yine balıkyağı doğru beslenme açısından önemlidir. Hindistan cevizi yağı faydalıdır.