Daha az stres

Daha az stres

Çok uygunsuz bir beslenmeniz ve fazla pozitif serbest radikal üretiminiz varsa (bunlar yaşlanmamızı hızlandırırlar) ikinci ola­rak şüphesiz gerginlik de vardır. Birçok şekilde karşımıza çıkabilir, ofisimizdeki meslektaşlarımızla hoşgörümüzü ortadan kaldırır, arzularımızı yok eder, şehirlerimizdeki şamata gibi minik şeyle­re defalarca sinirleniriz, (treni kaçırmak, bir sakızın üzerine basmak, bir fermuarı açarken baskı yapmak…) kişilere sinirlenmek vs. Uzmanların görüşüne tarafından stres bir uyumdan veya başkalaşım­den önce defalarca başa gelen bir şeydir. Stres ayrıca iyi hem de kötü olarak hayatımızda yer alır. Değişim baştan başa stresli elde etmek pozitif olarak değerlendirilebilir (bir izdivaç, taşınma) veya kötü gerginlik (boşanma, işten çıkarılma).
Jurnal dilde, “gerginlik” tanımı her zaman olumsuz bir kasıt içe­rir, “stres” çoğunlukla armoni kapasitesizliği olarak nitelendirilir. Bir nedene ya da başka bir şeye ulaşmadan, bir durumdan kaynakla­nan ve hayatımızı bozan bu durumdan kurtulmamız gerekir.
Çünkü stresin ötesinde önemli olan tepki bakış biçimi-mizdir. Sahiden fazla fazla stres yaşarız ve bunlar son derece do­ğaldır, ama bazı insanlarda bu önemlidir, durumlarını yansıtır­lar, aşırılık davrnırlar, bazılarıysa bu sınavlardan geçerken zor­lansa da kimseyi suçlamazlar. Bu iki yelken direği arasında diğerleri bizler ve sizler varsınız ve düşlerimizi eksik veya fazla ruh sağlığımızı, sağ­lığımızı, neşemizi bununla birlikte isteklerimizi etkileyen stres var.

Stres
Kan basıncını yükseltir
Kardiyolojik rahatsızlıkları arttırır (% 20 oranında)
Beyni bozar (yakın zamanda yapılan bir çalışmada fikir­sel kapasiteyi azalttığı görülmüştür)
Hafızayı bozar
Gelişme bozukluğu
Libido bozukluklarını tetikler, iştahsızlık (anoreksia, blumia)
Üzüntü bozukluğu, uykusuzluk
Bağışıklığın gelişmemesi (çok basit hastalanma)
Çeşitli ağrıları tetikler (klasik karın ağrıları, fakat hangi or­ganlar olduğu önemli değildir “kalp bölgesinde” fazla ka­rıncalanma vs.)
Solunum bozuklukları

Ve Okinavva’da
Yaşamak için bir amaç vardır, mutluluğun virüsleri tarafın­dan zorla bulaşan bir kasıt. Somurtkanlığın uzağında bizi sık sık depresyona sürükleyen bir çağdaşlaşmanın içerisindeyiz. Oki­navva’da aksine bir memnuniyet vardır. Güneşten hoşnutturlar, ko­kulardan, komşularıyla çene çalmaktan, özet olarak orada olmaktan hoşnutturlar. Yaşamlarını kaybetmemek için basit, fakat kayda değer şeyleri vardır.

Büyüteçle bakıldığında Okinavva’da her şeyden önce bakımlı bir armoni vardır; kuşkusuz bir beslenme vardır, gerekli besinlere sahip olan anti-gerginlik maddeler üreten (vitaminler, magnezyum, nebati proteinler, iyi yağlar), fakat iyi olan başka faktörler de vardır bunlar şu şekildedir.

Süre ilişkileri farklıdır: tatsız bir şekilde sağa sola telaşla koşulmaz, akşam oluyor diye önce yarım olan her şeyi tamamlamaya çalışmazlar, ufak kuyruklarda zaman öl­dürmezler, bir otobüse yetişmeye uğraşmazlar şüphesiz beklemezler de; bir günü 24 saat olarak sınırlandırmazlar…..
Toplumda yetişkinlerin yeri bizim onlara ayırdığımız yer­den tümüyle farklıdır. Batılı gençlerin uzağında, Okina­vva’da yeni nesil, yaşlılarla müşterek düzen içerisindedir, yetişkinlere hürmet gösterirler ve hürmet duyarlar. Kadınlar bilhassa bir takım yaşlarda ailesel ve sosyal dokuda köklü bir rol oynarlar.
Arkadaşlık anlayışı çok gelişmiştir. Komşular aralarında konuş­malar, birbirlerine gidip gelmeler (yalnızca özel günlerde, bayramlarda yok), yardımlaşmalar yaygındır.
Kişilikleri ve hayat stilleri doğruca Okinavva’lılar doğal koruyucu bir kalkan ortaya çıkardılar: Anti-stres. Hiç mücadele-lamaksızın kendi kendilerini kontrol edebildiler, (hiddet pat­laması olmadan, uygun olmayan hareketlerde bulunmadan) sağlam bir tabiattan müsamaha aldılar (dişlerini sıkmadan) her­kes büyük bir harmoni içerisindeydi, (tarihsel geçmişlerinin zenginlikleriyle, zorunlu olarak) ve bütün felaketlerde iyimserdiler. Diğer yana onların negatif duygu oranları bizimkine oranla fazla düşüktür: Kin, düşmanlık yoktur, kaygı altında düşme düşüncesi yoktur, -mesleklerinde örne­ğin- akılsız ya da içgüdüsel hareket etmezler, güven­sizlik duyguları yoktur. Bütün bunlar ortaya koyar ama Oki­navva’lılar kusurluluğun karşısındadırlar ve stres onların üzerinde o kadar tesir etmez. Onların kuvvetli kişiliklerinde hiç­bir pürüz yoktur, tersine: Ünlü asırlıklar incelendiğinde iyi gelişmiş bir karaktere sahip oldukları görülür. Kısacası, ra­porlarında ılımlı, sakin oldukları iyi gelişmiş ve ruh bozuk­lukları olmadıkları belirlenmiştir. Böylece tüm anlaş­mazlıklar ortadan kalkar, bizden daha az gürültüyle patlak verir ve ara sıra faciayla sona erer. Hiçbir sır dar kalmaz, önemli bir eğitime sahip almak, kendi üzerlerinde amaçlamak, savaş sanatlarıyla mücâdele etmek;özetle bu kültürel denge bi­zim için de herkes ulaşabilirdir.

Gerginlik arttırıcı etkenler
sürekli olarak zamanla yarıştırmak
Çözümü olmayan anlaşmazlıklar
Dengesiz, vitamin ve mineraller açısından fakir bir beslen­me (özellikle magnezyum)
Kendini yoklama edememe

Stresi azaltıcı etkenler
Kendiyle meşgul olmak (banyo, sanatsal faaliyet, dost­larla dışarı çıkmak)
Herkesle ilgilenmek (iyiliksever, gönüllü)
Zamanın zevk almak (öğle uykusu)
Sakin bir çevrede yaşamak
Güvenmek (bir şeylere, birilerine)
Projeler üretmek
Dengelenmiş yemek (iyi yağlar, iyi proteinler, eksik şeker, vitaminler ve mineraller…)